Millete Sesleniş nedir? Millete Sesleniş (Ulusa Sesleniş) konuşması ne zaman yapılır?

Siyaset dünyasının eski bir geleneÄŸi olan Millete SesleniÅŸ (Ulusa SesleniÅŸ) konuÅŸmaları günümüz siyaset dünyasında daha sık ÅŸekilde kullanılıyor. Peki,Millete SesleniÅŸ nedir? Millete SesleniÅŸ (Ulusa SesleniÅŸ) konuÅŸması ne zaman yapılır? MÄ°LLETE SESLENÄ°Åž NEDÄ°R? Millete SesleniÅŸ konuÅŸması Ulusa SesleniÅŸ adı ile gerçekleÅŸtirilmekteydi. Toplumun genelini ilgilendiren konularda günlerde ve özel durumlarda yapılan bu konuÅŸmalar canlı yayınlar ile vatandaÅŸlara iletilir. MÄ°LLETE SESLENÄ°Åž ÖRNEĞİ 03.04.2020’Aziz Milletim,Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Türkiye korona virüs salgınıyla mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Dünyanın en geliÅŸmiÅŸ ülkelerinin dahi çok ciddi bir bocalama yaÅŸadığı bu süreçte biz hem hazırlık, hem malzeme, hem müdahale konusunda gerçekten saÄŸlam bir duruÅŸ sergiliyoruz.Türkiye’deki Kovit-19 hastalarının veya bunlara hastalığı bulaÅŸtıranların önemli bir bölümünde Avrupa-Amerika seyahati hikâyesinin olması düşündürücüdür. Batı ülkelerinin saÄŸlık sistemlerinin yeteri kadar kapsayıcı olmaması sebebiyle hastalığın teÅŸhisinde ve vaka sayısı arttıktan sonra da tedavisinde yetersiz kaldıkları çok açıktır. Türkiye en başından itibaren elindeki veriler çerçevesinde tüm tedbirleri alarak, hastalığın ülkemize giriÅŸini geciktirmiÅŸtir. Hastalığın ilk defa görülmesinin ardından da ülke genelinde vaka tespiti ve tedavisini oldukça baÅŸarılı ÅŸekilde yürüttük. Åžu an itibariyle dünyada salgından etkilenenlerin tespit edilebilen sayısı 1 milyon 30 bine, Kovit-19 hastalığından ölenlerin sayısı da 55 bine ulaÅŸmıştır. Ãœlkemiz ise toplamda 20 bin 921 hasta, 425 ölüm, 484 taburcu sayısı ile nüfus ve salgın tehdidi bakımından mukayese edilebileceÄŸimiz ülkelerin tamamından daha iyi bir yerdedir.Maske, test kiti, temizlik malzemeleri baÅŸta olmak üzere salgınla mücadele için gereken temel araçları kendimizin üretiyor olması bizi mutlak dışa bağımlılıktan kurtarmıştır. Kapsayıcı genel saÄŸlık sigortamızın, yaygın ve modern hastane ağımızın, yetiÅŸmiÅŸ ve yeterli sayıda saÄŸlık personelimizin önemi bu süreçte çok daha iyi ortaya çıkmıştır. Aynı ÅŸekilde temel gıda maddelerinin neredeyse tamamında kendi kendimize yeterli olmanın ötesinde net ihracatçı konumunda bulunmamız da ülkemize büyük avantaj saÄŸlıyor. Dolayısıyla Türkiye bu küresel salgına ve onunla baÅŸlayan büyük krize en hazırlıklı ülkelerden biridir. Tek yapmamız gereken, birliÄŸimize, beraberliÄŸimize, kardeÅŸliÄŸimize sıkı sıkıya sahip çıkarak, salgın tehdidi geçene kadar kurallara harfiyen uymaktır.SaÄŸlık Bakanlığımızda oluÅŸturduÄŸumuz Bilim Kurulumuz hastalığın dünyadaki ve ülkemizdeki geliÅŸimini an be an takip ediyor. Buna göre alınması gereken tedbirler de yine Bilim Kurulumuz tarafından belirlenerek tavsiye olarak Hükümetimize iletiliyor. CumhurbaÅŸkanlığı olarak, biz de Bakanlık ve kurumlarımızla birlikte dünyadaki ve ülkemizdeki tüm geliÅŸmeleri göz önünde bulundurarak kararlarımızı alıyor ve uygulamaya geçiriyoruz.Hep söylediÄŸim gibi, özellikle milletimizden beklentimiz; her bireyin kendi karantinasını kendi uygulamasıdır. Genel olarak halkımızın kurallara riayet hususunda hassasiyet gösterdiÄŸini biliyor ve herkese şükranlarımı sunuyorum. Ancak sayıca az da olsa sosyal izolasyon, sosyal mesafe, temizlik gibi temel kurallara uymayanların bulunduÄŸunu da görüyoruz. Bunun için gönüllü olarak uygulanması gereken kuralları aÅŸamalı bir ÅŸekilde zorunlu hale dönüştürmemiz gerekebiliyor.Aziz Milletim,Salgınla mücadele çerçevesinde attığımız adımlara bu gece yarısı itibariyle yenilerini ekliyoruz. BilindiÄŸi gibi daha önce ÅŸehirlerarası toplu taşımayı izne baÄŸlamıştık. Kendi arabalarıyla ÅŸehirlerarası yolculuk yapan vatandaÅŸlarımızı da ÅŸehir giriÅŸlerinde kontrole tabi tutuyorduk.Bu gece itibariyle ülkemizin 30 büyük ÅŸehri ile akciÄŸer rahatsızlıklarının sık görüldüğü Zonguldak ilimizi, belirli istisnalar haricinde araç giriÅŸ-çıkışına kapatıyoruz. Bu ÅŸehirlerimize gıda, ilaç ve temizlik malzemesi gibi zorunlu ihtiyaç malzemeleri nakli ile İçiÅŸleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen sektörlerin lojistik araçları dışında giriÅŸ-çıkış yapılamayacaktır. Ãœlke içinde yük ve izinli yolcu taşımacılığı yapanlar ile uluslararası yük taşımacılığı yapan araçların bu ÅŸehirlerden transit geçiÅŸleri ise devam edecek.Ä°l pandemi ve il hıfzıssıhha kurulları kendi ÅŸehirlerinin ihtiyaçlarına göre bu tedbirleri daha da geniÅŸletebilecektir. 30 büyük ÅŸehrimiz ile Zonguldak’ta baÅŸlatacağımız araç giriÅŸ-çıkışı yasağını ilk etapta 15 gün süreyle uygulayacağız, gerekirse süreyi daha da uzatacağız.Bir baÅŸka tedbirimiz; ülkemizin tamamında daha önce 65 yaÅŸ üzerine uyguladığımız sokaÄŸa çıkma kısıtlamasını 20 yaÅŸ altı için de getirmektir. Gece yarısından itibaren 1 Ocak 2000 ve üstü tarihli doÄŸumlular da tıpkı 65 yaÅŸ üstü gibi sokaÄŸa çıkamayacaktır. Bununla gençlerimizi de, çocuklarımızı da ciddi manada kontrol altına, karantina altına almak durumundayız. Yani 65 yaÅŸ üstü sıkıntıda da 20 yaÅŸ altı sıkıntıda deÄŸil, diye elimizde böyle bir garanti yok. Amacımız, vatandaÅŸlarımızın sadece çalışmak veya temel ihtiyaç malzemelerini temin etmek için sokaÄŸa çıkmasını temin etmek, bunun dışında herkesin evinde kalmasını saÄŸlamaktır. Dışarıya çıkmak zorunda kalan vatandaÅŸlarımız için de yeni bir uygulama baÅŸlatıyoruz. Yarından itibaren pazar yerleri ve marketler gibi insanların toplu ÅŸekilde bulunduÄŸu tüm alanlarda herkesin maske takması zorunlu olacaktır. Ä°nsanların toplu olarak çalışmaya devam ettiÄŸi iÅŸ yerlerinde de benzer tedbirler alınacaktır.Tüm bunlara ilave olarak, Türkiye genelinde insan hareketliliÄŸini azaltmak için gereken tedbiri almayı sürdüreceÄŸiz. Åžehirlerimizde tamamında insan hareketliliÄŸini azaltmak için gereken ilave tedbirler, yarından itibaren il pandemi ve il hıfzıssıhha kurulları tarafından alınıp uygulanabilecektir.Sokaklar dahil tüm kamuya açık mekanlarda kalabalık oluÅŸturacak ÅŸekilde asla birarada bulunulamayacak, sosyal mesafeye en az 3 adım olarak mutlaka riayet edilecektir. Ä°kazlara uymayarak aksi yönde davranışlar sergilemekte ısrar edenlere gereken idari ve adli cezalar tereddütsüz ÅŸekilde uygulanacaktır. Amacımız, vatandaşımıza eziyet etmek deÄŸil, hem kendi saÄŸlığını, hem de onlarla temas edenlerin saÄŸlını güvence altına almaktadır.Ãœlkemizde hayatı ne zaman normale döndürebileceÄŸimiz 83 milyon olarak bizlerin elindedir. Kurallara ne kadar iyi riayet edersek salgının seyrini o derece hızlı kontrol altına alır ve tehdidi tamamen ortadan kaldırabiliriz, aksi halde, bugün üzüntüyle takip ettiÄŸimiz kimi ülkelerin durumuna düşmemiz kaçınılmazdır.Milletimize güveniyorum, bu içi boÅŸ bir söz deÄŸildir, attığımız her adımda bu güvenin tezahürlerine ÅŸahit olabiliyoruz. Bugüne kadar nice badireyi birlikte attığımız bu aziz millet, aldığımız tedbirlerden etkilenen kesimlere destek olmak için baÅŸlattığımız yardım kampanyamıza gösterdiÄŸi sahiplenmeyle adeta yeni bir destan yazmıştır. Kampanyanın üçüncü gününde SMS hariç yaklaşık 304 bin kiÅŸi ve kuruluÅŸumuz 1 milyar 61 milyon liralık yardım yaparak, kardeÅŸliÄŸimizin gücünü göstermiÅŸtir. Ãœlkemizin bu sıkıntılı gününde yardım kampanyamıza katılarak dayanışma ortaya koyan tüm vatandaÅŸlarıma ve kurumlarımıza ÅŸahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Her ne kadar CHP Genel BaÅŸkanı baÅŸta olmak üzere kimi kesimler bu kampanyayı itibarsızlaÅŸtırmaya çalışmışsa da, görüldüğü gibi milletimiz bu fitne odaklarına kulak vermemiÅŸtir. Halbuki bizim tarihimizde çok sayıda bu tür ve hatta daha ötesi dayanışma örnekleri vardır. Mesela KurtuluÅŸ Savaşı baÅŸlarken Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Tekâlif-i Milliye denilen 10 maddelik bir emir yayınlamıştır. Bu emirle milletimizin elinde bulunan silahtan cephaneye, giysiden yiyecek, içeceÄŸe, makineden binek hayvanlarına kadar savaÅŸta ihtiyaç duyulan hemen her malzemenin belirli bir oranı talep edilmiÅŸtir. Milletimiz bu dayanışma çaÄŸrısına mecburiyetin ötesinde bir gönüllükle iÅŸtirak ederek, kendisinin ve evlatlarının geleceÄŸi için varını-yoÄŸunu devletine vermekten çekinmemiÅŸtir. Kendi tarihlerini bilmeyenler, bugün devletimizin yürüttüğü yardım kampanyasını dahi sabote etmeye çalışarak milletten ne kadar uzak olduk olduklarını bir kez daha göstermiÅŸlerdir.Sözlerime son vermeden önce, salgın sürecinde en büyük yükü omuzlayan saÄŸlık çalışanlarımıza da ayrıca teÅŸekkür etmek istiyorum. Milletimiz doktorundan hemÅŸiresine, teknisyeninden temizlik görevlisine kadar, tüm saÄŸlık çalışanlarımızın gösterdiÄŸi fedakârlığı asla unutmayacaktır.Bu vesileyle, geçtiÄŸimiz günlerde Kovid-19 hastalığından kaybettiÄŸimiz Profesör Doktor Cemil TaşçıoÄŸlu Hocamızın adını Okmeydanı EÄŸitim AraÅŸtırma Hastanemize vereceÄŸimizi, yani bundan böyle bu hastanenin artık Hocamızın adıyla bir ÅŸehir hastanesi olarak Profesör Doktor Cemil TaşçıoÄŸlu Åžehir Hastanesi olarak anılacaktır. Cemil Hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum, Allah taksiratını, hasenata tebdil etsin. EÅŸine, tüm ailesine sabırlar diliyorum.Bu salgında hayatını kaybeden tüm vatandaÅŸlarıma da Allah’tan rahmet, yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı diliyorum. Ãœlkemizin önündeki aydınlık günlerin yakın olduÄŸu inancımı yineleyerek sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum; kalın saÄŸlıcakla.’Detaylar

Bir önceki yazımız olan Oğuzhan Asiltürk, Temel Karamollaoğlu'nun karşısına Mete Gündogan'ı çıkartacak başlıklı makalemizde Oğuzhan Asiltürk, Politika ve Sp hakkında bilgiler verilmektedir.